Ana içeriğe atla

TIFFANY’DE KAHVALTI KİTAP İNCELEMESİ






Yazarı:               Truman Capote
Orijinal ismi:      Breakfast at Tiffany's
Çevirmen:           Meral Alakuş (Bilgi ve Sel)
Ülke:                   ABD
Özgün dili:          İngilizce
Dili:                    Türkçe
Seri ismi:            Roman Dizisi (Sel)
Türü:                  Roman
Yayınevi:           Bilgi Yayınevi (Ankara)
                           Sel Yayıncılık


Özgün adı Breakfast at Tiffany's olan Tiffany'de Kahvaltı, Amerikalı yazar Truman Capote tarafından yazılmıştır.

Piyasada tutunmaya çalışan bir yazar adayı olan Buster, 1940’lı yılların başında New York’ta kırmızı tuğlalı eski bir apartman dairesine taşınır. Bir alt dairesinde yaşayan güzel ve çekici 19 yaşında olan komşusu Holly onun ilgisini çekmeye başlar.

Holly taşradan gelmiş, evlatlık edinilmiş, 14 yaşında evlenmiş sonra kaçıp New York’a yerleşmiştir. Holly her ne kadar başına buyruk havai bir tip gibi görünse de bu görüntüsünün altında mutsuz ve karamsardır. Holly’nin içindeki karmaşasını yaşadığı evde de görürüz. Evi de onun gibi dağınık ve düzensizdir. Yeni taşınmış birinin evi gibidir. İsimsiz kedisi ve kendisine ait olmayan bir ad ile mutluluk oyunu oynar.

Sabahlara kadar süren partilere katılır ve evinde sürekli partiler düzenler. Bazı komşuları bu durumdan rahatsızlık duyar. Yorucu gecelerin sabahında New York’ta bulunan ünlü ve tarihi mücevher dükkânı olan Tiffany’de kahvaltı eder. Burada kahvaltı etmesinin anlamı onun için kendi hayat tarzını yansıtacak kadar önemlidir. “Bu kadar güzel şeylerin bir arada bulunduğu bir yer asla kötülük barındıramaz.” aynı kendisi gibi. Herkesin sahip olmak istediği ama çok az kişinin ulaşabildiği ürünler satılır Tiffany’de.

Holly’nin çelişkili hayat tarzı, sadece tek bir roman yazmış ve kendine güven problemi olan Buster’ı şaşırtır. Holly’ye ilgi duymaya başlar. Holly Buster’a kendi kardeşinin adı olan “Fred” ismiyle seslenir. Asker olan kardeşini savaşta kaybettikten sonra bir daha Buster’a bu isimle seslenmez. Kardeşini kaybettikten sonra hayatı da değişmeye başlar. Hayatın eğlenceli olmayan yanı ile tanışır.
Romanın ahlak temasını Madam Spanella oluşturmaktadır. Holly’nin düzenlediği partilerden ve evine gelip giden erkeklerden sürekli şikâyet edip duran Holly’i namussuz bulan Madam Spanella, Holly gittikten sonra onun dairesine taşınan Quaintance Smith’e en az Holly’nin ki kadar gürültülü partiler vermesine rağmen karşı gelmez. Ona aşık olur.

Roman 2. Dünya Savaşı sırasında geçmektedir. Dil ve anlatım bakımından sadedir. İki kaybeden insanın aşk hikâyesini anlatan, sevinç ve başına buyrukluğun altında yatan derin bir mutsuzluğu örten karamsar bir romandır. Birinci tekil şahıs anlatımı vardır. Olayları, anlatıcı olan Buster’ın ağzından okumaya başlarız. Romanın bazı bölümlerinde diyaloglara fazla yer verilerek bu sayede anlatıcının varlığı bir yanda silikleştirilmiştir.

Romanda ki karakterler yaşadıkları toplumdan kendilerini soyutlamış gibidirler. Romanda çok fazla kişi yer almaktadır. Bu kişiler objektif sunulmuş, yazar karakterlerle ilgili herhangi bir yorumda bulunmamıştır. Metinde mektuba yer verilmiştir. Buster’ın ağzından anlatılan bir anı olarak şekillenmiştir. Roman, karakter kadrosu niteliği ve mekân kurgusu ile estetik bir değer taşır. Karakterlerin çatışması estetik değeri arttırmıştır. Karakterlerin görünümleri ve içsel durumları birbiriyle çatışır. Aynı zaman da karşılıklı çatışan karakterlerin de olması romanın estetik değerini arttırmaktadır. Evrensel niteliği olması bakımından da estetik açıdan önemlidir.

Sana söyledim. Bir gün nehrin kıyısında karşılaşmıştık. Hepsi bu. İkimizde özgürüz. Birbirimize hiçbir zaman söz vermedik. Hiç bir zaman...”



                                                                                           AYSUN KALAFAT

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

GOYA'NIN HAYALETLERİ FİLM İNCELEMESİ

YÖNETMEN: Miloš Forman SENARİST:  Miloš Forman   Jean Claude Carrière OYUNCULAR:   Natalie Portman Javier Bardem Stellan Skarsgård Randy Qu aid MÜZİK:   Varhan Orchestrovi č  Bauer   José Nieto YAPIM YILI:   2006, İspanya SÜRE:  114 dk Biyografik bir film olan Goya’nın Hayaletleri, Goya üzerinden onun yaşadığı İspanya’yı anlatıyor. Bu filmde İspanya’da dinin toplumsal yaşama etkisini görüyoruz. Din adamlarının din adı altında neler yapabileceğini, engizisyon mahkemelerinin verdiği kararların ne kadar acımasız ve anlamsız olduğunu film çok iyi göstermiş. Filmin başlangıç sahnesinde, peder ve rahipler tarafından Goya’nın eserleri tartışılmaktadır. Tartıştıkları eserler, ressamın Los Caprichos ve Akılsız Yaratıklar serilerinin resimleridir. Los Caprichos serisinde, bakır levhaları kezzapla işleyerek yarattığı gravürlere İspanyol toplumunun akılsızlığını ve ahlaksızlığını resmetmiştir. Akılsız Yaratıklar serisinde ise, bakır levha üzerine asitle y

"ISABELLE" ROMANININ İNCELEMESİ

Yazarı:                  Andr é  Gıde Orijinal ismi:        Isabelle Çevirmen:           Aysel Bora Ülke:                    Fransa Özgün dili:          Fransızca Dili:                     Türkçe Seri ismi:              Roman Dizisi (Can) Türü:                   Roman Yayınevi:             Ca n Yayınları Isabelle romanının yazarı Andr é Gıde 20.yy Fransız yazarlarlarındandır.  Fransız edebiyatının en önemli hümanist ve ahlakçı yazarı olarak tanınmaktadır. Andr é  Gıde, bireysel özgürlüklerin savunucusu olmuştur. Egzistansiyalizm ( Varoluşçuluk) akımının etkisinde olan yazarın üslubu sade ve uyumludur. Geleneksel roman tipine karşı çıkarak yeni romancıları da etkilemiştir. 1947' de Nobel Edebiyat Ödülü 'nü almıştır. Romanın ana temasını G é rard'ın Isabelle'e karşı giderek tutkulu bir aşka dönüşen hisleri oluşturuyor. Isabelle, klasik olay örgüsüyle başlamıyor.  Andr é  Gıde, okuyucuyu direkt olayların içerisine alı